Yaşam

Mengen İGM Üyesi Mustafa Nuri Gürsoy “Yasak” Tabelasını ve Bisiklet Yasağını Eleştirdi

Mengen İl Genel Meclisi Üyesi Emekli Beden Eğitimi Öğretmeni Mustafa Nuri Gürsoy İzzet Baysal Caddesine “Önemli Duyuru” tabelasını eleştirerek, bisiklet yasağına tepki koydu. Aynı zamanda bisiklet sporunu seven ve uygulayan..

Mengen İGM Üyesi Mustafa Nuri Gürsoy “Yasak” Tabelasını ve Bisiklet Yasağını Eleştirdi

Mengen İl Genel Meclisi Üyesi Emekli Beden Eğitimi Öğretmeni Mustafa Nuri Gürsoy İzzet Baysal Caddesine “Önemli Duyuru” tabelasını eleştirerek, bisiklet yasağına tepki koydu.
Aynı zamanda bisiklet sporunu seven ve uygulayan İGM Üyesi Gürsoy “Her Türlü Motorlu Araç” kategorisine bisikleti de dahil eden tabelaya tepki gösterdi.
Mustafa Nuri Gürsoy’un sosyal medyada paylaştığı bisiklet yasağına dair yazısı şöyle;
KARAR TAMAM DA TABELA BAŞKA! RESİMLER ZATEN!
17.08.2012 Tarih ve 2012/03 sayılı İl Trafik Komisyon kararını bile yanlış uyguladıktan, tabelayı yanlış astıktan, farklı algılara bi nev’i yelken açtıktan sonra yapacak fazla şey yok.
O diil de! dostlar…
Şu!
Kural kaide başım gözüm de; tabelâya n’oluyor! Kral’dan çok kıralcı olmanın alemi yok.
HER TÜRLÜ MOTORLU ARACIN “Motorsiklet Motorlu Bisiklet- #Bisiklet-Scooter vb) giriş yapması ve park edilmesi yasaktır.
İbaresi, uyarısı ve ceza meselesi dikkatimi çekti.
Bakınız orada komisyon kararında, “#HERTÜRLÜMOTORLUARAÇ” diyor…
Burada bile bi algı, bi zorlama, yanlış yönlendirme, komisyon kararının etrafından dolanma, bisiklet ile motorlu bisikleti ayırt edememe, kullanıcıları ve vatandaşları karşı karşı karşıya getirme gibi büyük bir hata var.
Bi defa #bisiklet_motorlu_araç_değildir. Olanların da adı motorsiklettir.
Benim bisikletim motorlu değil, gazlı benzinli hiç değil, mazot da yakmıyor.
Bisiklet kullananları, pedal çevirenleri MOTOR olarak görüyorsanız! bakın o başka!
Ben ve benim gibi pedal çevirenlere, ödülü bisiklet olan öğrencilere de mi ceza uygulayacaksınız.
2.052 TL az ceza değil.
Öğrenci için hem psikolojik, hem de ekonomik felaket olur. Benim için’se evime girmeyen 228 ekmek demektir bu..
İzzet Baysal Caddesi enerjisini kaybedecektir. Bu enerjiyi yasaklarla değil; ortak yaşam alanlarında sorumluluk kazandırmakla, mevzu alanların disiplinli şekilde paylaşımı ile kontrol edebilirsiniz.
Her öğrenci velisi ve her çocuklu vatandaş bisikletin yasaklanmasına izin vermemelidir. Ama çocuklarını da tembihlemelidir.
Yıllar önce “VAR” a karşı çıkmış, olmaz demiştim. İnsani reflekslerimizi yasaklarla var’larla yok edersiniz demiştim.
Şimdi VAR’ın kaldırılması konuşuluyor, tartışılıyor.
Bisikleti de yasaklarsanız; sosyal barışı zedelersiniz.
Bisikleti yasakladığınızda; diğer alanlara gidin orada kuralsızlıklarınıza devam edin demiş olursunuz…
Yasak kültürü; birlikte yaşamı, yaşam kültürünü, paylaşımı, saygıyı, toplumsal barışı ret eden bir uygulamadır.
Tabelada olduğu şekliyle; her türlü motorlu aracın içine bisiklet yazıp fotoğraflamak başlı başına gaflettir.
Yolu yapmak başka bir şey; yol yordam bilmek ayrı şeydir. Scooter, motorsiklet, motorlu bisiklet, elektrikli bisiklet eyvallah oraya bi itirazım yok.
Ama bisiklet için aynı duygu yok bende.. Tabeladaki ifade ile bisikletin yasak kararına duygusuzum!!!
Bolu Spor ve Turizm kenti olmaktan çıkar…
Bolu’yu Almanya’ya değil, kendilerine ve kendi özel hobilerine hizmet eden [mecazen söylüyorum] hobbitlerin yaşadığı ülkeye benzetebilirler.
Alın caddeniz sizin olsun.. Güle güle ve seve seve kullanın.
Bana köy yollarım yeter.
Traktör de, kamyon da, ben de, çiftçi de, keşik güden de, köpek de, kedi de, ayı da, kurt da, çakal da, domuz da, horoz da, tavuk da, milletimin efendisi köylümde aynı yolu kullanıyor, hiç kimse kimseye höt demiyor.
Köylünün köye gelen ATV’ye, UTV’ye nerden çıktınız dediklerini duymadım. Arazi araçlarının dağlara taşlara iz bıraktıklarında öfkelendiklerini görmedim.
Kimse kimseye çarpmıyor, yan gözle bakmıyor.
Köylü ağamın asası, dedemin bastonu yetiyor.
Herkes kendi yolunu, yurdunu, haddini, hukukunu biliyor.
Kültürü ile gelmiş, kültürüne sadık kalarak, soğanı ekmeğine katık yapıp herkes işine gücüne bakıyor.
Taşımalı eğitimle gönderdikleri öğrenci çocuklarına el sallıyor, döndüklerinde kucaklıyorlar.
Sabahları horoz sesleri ile kalkıp, yatsı ezanından önce evlerine girmiyorlar.
Köy yolunda sıkıştıklarında; kimi çimene, kimi darabanın ardına geçiyor, kimi yamaya, kimi dağa, kimi ovaya sarıyor, sarı kız damına, inek sağıma, akbaş soluma yanaşıyor.
Hiç kimse itişmiyor, kakışmıyor, o yol benim demiyor..
Kimse yasak bilmiyor.
*Köyün kültürü; dayımın tömbekisi, amcamın öfkesi, dedemin terekesi, annemin örekesi, babamın TCDD marka köstekli saatidir.
Kural ayaktaki terlik, kapı arkasındaki süpürgedir.
Tabelaya hacet yok diye bir kural var buralarda.
Şehirde ise bi yasaktır gidiyor.
Bak!
Büyüksu ne akıyor, nasıl akıyor.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL