Az maz değil.. 1965’den bu yana 57 yıl geçmiş.. Hiç böle bi şey oldu mu! Böyle bir sezon!!! Yaşandı mı, tadıldı mı? bilmiyorum Böle bi terkediş, Böle bi hak ediş,..
Az maz değil..
1965’den bu yana 57 yıl geçmiş..
Hiç böle bi şey oldu mu!
Böyle bir sezon!!!
Yaşandı mı, tadıldı mı? bilmiyorum
Böle bi terkediş,
Böle bi hak ediş,
Böle bi süreç,
Ne görülmüş, ne yaşanmış, ne de fark edilmiştir.
XXX
Taraftar yok.
Şehir yok…
Tribünler boş…
Sahadaki oyuncu her nedense, mental olarak yorgun düşmüş.
Sahada; sonuç yok..
Küskünler çok…
“Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” şarkısı şehirde dillere pelesenk olmuş.
İzzet Baysal Caddesi zamana şahitlik yapıyor.
Ağacın bedenine çevrili demir mazgalların arasındaki çimenler kel başa şimşir tarak.
Güvercinler, pür dikkat, cin gibiler, gözleri fıldır fıldır..
Küpeli bi köpek ayaklarıma sırnaşıyor.
Bir kedi patisiyle simit dilimine tedbir koymuş..
İzzet Baysal Caddesi sessiz; yerli serçeler ekmeğinin peşinde.
Bordo mavili bayrakların az bi rüzgarda etekleri kalkıyor.
Bi alt caddede leylekler çalıdan evlerine konmuş lak lak ediyor…
Kırmızı-beyaz renkler yüreğimde dolu dizgin; eğersiz, dizginsiz şaha kalkıyor.
Şehir, takım, tribün, taraftar, yazar, çizer geri çekilmiş.
Ricat edenler; küskün, dargın, ürkek ve tedirgin…
Kaybedenler kulübü atanların değil; mecazen takımın mekanı olmuş sanki.
XXX
Boluspor, kimi şahsiyetlerin evlâdı, kimi gençlerin abisi, babası, kimi delikanlıların da aşkıdır şüphesiz.
Boluspor, yaş itibariyle kardeşim sayılır da; hürmetim sonsuzdur.
Gazetelerden haberini aldım.
Kulüp Başkanı son dört maç kala kulübü bırakıp gitmiş..
İstifa etmiş diye okudum..
Şehirden emin mi bilmiyorum; kendinden emin şunları söylemiş Kulüp Başkanının peşinden..
“İyi günlerde ben başkan olayım, kötü günlerde şapkamı alıp gideyim”
“Ben bu anlayışı kabul etmiyorum”
“Bizim anlayışımız; gemiyi en son kaptan terk eder”
“Dolayısıyla ben Boluspor Başkanının bu yaptığını Boluluların hiçbir zaman affetmeyeceğini düşünüyorum. Benim de kendisinde bir hakkım varsa o hakkımı helal etmiyorum.” demiş.
Tabii bu mevzunun okunacak, yazılacak, çizilecek, tarafı, yanı olacak şüphesiz..
XXX
Ak Parti Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyemiz Boluspor Kulübü Başkanımız Sayın Oğuzhan Özçelik’in davetiyle…
Bayramın üçüncü günü Boluspor Bayramlaşmasına icabet ettim.
Boluspor’un gözlerinden öptüm.
Futbolcularla tek tek bayramlaştık.
Eski Başkanlar
Sayın Yener Bandakçıoğlu,
Sayın Necdet Gören,
Sayın Emin Semercioğlu,
Sayın Necip Çarıkçı çıkmışlar gelmişler…
Birlik beraberlik ve destek mesajları verdiler.
Ak Parti İl Başkanı Sayın Suat Güner, eski başkanlarla uzun uzun konuştu.
Kendisinin yönetiminde bulunan yürütme kurulu üyesi ve şimdi Boluspor Başkanı Oğuzhan Özçelik ve diğer yönetim kurulu üyeleri ile uzun uzun görüştü, fikir alışverişinde bulundu.
Bolu Belediye Başkan Vekili Sayın Tahsin Mert Karagöz’de bayramlaşmaya gelmişti.
Tahsin Mert Karagöz ile karşılaştık, el sıkıştık, ayak üstü kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Öğretmenevindeki bayramlaşma sırasında birlikte kadraja dahil olduğumuz fotoğrafı sayfasında paylaşmış olmasını bayram hediyesi kabul ettiğimi ifade ederek teşekkür ettim.
Boluspor Yönetimi, Teknik Heyeti, Takım Kaptanları, Futbolcular da bu ziyaret ve bayramlaşmadan çok memnun kaldıklarına şahit oldum.
Osman Nuri Işılar Hoca güzel konuştu.
Emre Toraman kardeşimizin yüzünden mahcubiyet akıyordu.
Gökhan Karadeniz mevzuyu kısacık bir cümle ile özetleyiverdi.
XXX
Boluspor başkanı dört maç kala istifa edince; şehrin resmen beti benzi attı..
Bolu Şehrinin duayenleri, başkanları ses ve el verdi.
“Küçük Şehrin Büyük Öyküsü” bestesi bir çığlık gibi bütün şehre yayıldı.
Bolu Şehrinin rengi geri geldi.
Şimdi..
O diil de şu…
Çiğlik değil Bolu için çığlık zamanı..
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)