Yazarlarımız

Tanju Özcan’ın Platonik Aşkı Belediye Önüne Geliyor

Yazıma nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama bir çırpıda yazıp bırakmak en iyisi. En azından 30 Ağustos Zafer Bayramına sayılı günler kala… Şimdi… Faraza, mesela türünden… Şöle bi şey! – Şevval Sam..

Tanju Özcan’ın Platonik Aşkı Belediye Önüne Geliyor

Yazıma nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama bir çırpıda yazıp bırakmak en iyisi.
En azından 30 Ağustos Zafer Bayramına sayılı günler kala…
Şimdi…
Faraza, mesela türünden…
Şöle bi şey!
– Şevval Sam 30 Ağustos akşamı…
Durduk yere değil tabii!!
Özellikle…
Sayın Özcan’a dönerek;
– Sen saklarsın da ben saklamam mı!!!
– Yıllardır sakladığım, albümümde gizlediğim, o mevzuyu, yani şarkıyı birlikte ifşa edelim diyerekten.
Bi Selanik Türküsü patlatıyor mu?
Ulusal’a düşsün mevzu?
Putin sararsın birden!
Biden ayaktan düşsün.
30 Ağustos Zaferi kahramanlarının kemikleri sızlasın.
– Şevval, selvi boyuyla selfie versin Şehr-i Eminle Şehr’e doğru.
– Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı.
– O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı..
Nakaratını birlikte okusunlar.
Sevenleri…
Yıldırım Beyazıt Camii hazır karşılarında..
“Allah kavuştursun” diye dua etsinler.
XXX
30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümünde Belediyenin önü?
Tanju Beyin, platonik aşkı ile buluşmasına sahne olacak.
Hazin bi durum..
Kırk yıl düşünseniz böylesi bir reklamı; asla akıl edemezsiniz.
Şevval, üzerinden dolambaçlı ve hayli uzun mevzulu bir algı oyunu daha..
Hem de 30 Ağustos gibi ciddi bir zaferin yıldönümünde.
Bolu’nun Belediye Başkanı bunlara kafa yoruyor.
İş güç ediniyor.
Zafer kazandım, kazanıyorum zannediyor.
İsminin her şartta anılmasına bayılıyor.
Sayın Özcan, Şevval Sam’ın resmini 20 yıl önce cüzdanımda saklıyordum dediği gün..
Cüzdan sevgilisini, Bolu’ya getirmeyi planlarının arasına koyduğuna adım gibi eminim.
Kimse o akşam 30 Ağustos Bayramını, yıldönümünü konuşmayacak.
T.C. Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kumandanlığına dair işaretler göremeyecek.
Yirmi yıl sonra gerçekleşecek olan Şevval &Tanju buluşması her şeyin önüne geçecek.
Tanju Özcan Ulusala düşecek.
Piar yapacak.
Bolu bir de şunu soracak, konuşacak..
“Cüzdanda 20 yıldır saklanan resim şimdi neden ortaya çıktı”

XXX
Tanju ismi zikredildiğinde, akıl kutuma gol kralı Tanju Çolak düşer..
Düşer düşmez de gözümden düşer.
Belediye Başkanı Tanju Özcan’da gözümüzün önünden düşmesin, gitmesin,
Bolu’yu anılır sayılır hale getirsin diye beklerken…
Bunun artık nafile bir bekleyiş olduğunu ben dahil anlamayan kalmadı.
Galiba…
Sevgili Mehmet Demirci’de herkesten önce anlamış; sayısını unuttuğum kaçıncı yazdığı mektupla işi düzeltmeye, mecazen treni rayına koymaya çalışması yetmemişti.
XXX
Şehr-i emin Tanju Bey kendini anılır hale getirmeye bayılıyor.
30 Ağustos Zafer Bayramına Şevval Sam’ı getirerek kendini ulusala taşımayı aklediyor.
Tanju Bey belediye hizmetlerinin dışında her bi şeye daha fazla aklı eriyor.
Onun işi gücü gayri ciddi işler.
Ciddi olmayı sevmiyor; belki de beceremiyor.
O diil de galiba şu??
Ciddi bir şehr-i emin olunca, herkes ondan razı olunca bütün boyaları ortaya çıkacak mı hissediyor nedir.
Kimi taklit ediyor bilmiyorum ama kendi olduğu kesin.
Aklım bazen ve ekseri şuraya takılıyor.
Bu adam diyorum?
Belediye Başkanlığını,
Bolu’yu,
Hizmeti,
Kendisini sevdiği kadar sevmiyor.
Bunu ciddi ciddi düşünmeye başladım.
Belki de şöyle bi şey?
Nefisinin kölesi mi oldu nedir.
İlla vitrin, illa gazete, illa tv ve bas bas reklamik hareketler tavırlar, sözler, işaretler, subliminal mesajlar.
Belediye Başkanlığı ve Bolu şehri onu kesmiyor.
Şehri için oynamıyor, şehir için üretemiyor.
Kendine oynuyor.
Kafası karışık şehre hizmet edemiyor.
Ama yazık….
Ne ediyorsa hem kendine hem de şehrine ediyor.
XXX
30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusunun, Şevval Sam buluşmasına evrilmesinden hicap duyuyorum.
O diil de..
Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılardan Yanık Ömer’e,
Yanık Ömer’in güftesine,
Safiye Ayla’nın o pürüzsüz özgün sesine ayıp ediliyor bunu görüyorum..
XXX
Tanju Bey TBMM’de iken yereli konuşuyordu.
Yerele geldi;
Önce Ulusal’a?
Sonra Uluslararası mevzulara daldı.
Suriye’yi, Afganistan’ı konuşmaya, ciddi meseleleri kaşımaya başladı.
Hangi hakla, hangi akla?
Neyse!
O diil de şu!
Ciddiyetin gölgesi itibardır.
Nikah kıyma anlarındaki sululuğunu, kotunu motunu, burunlu ayakkabısını ayrı koyuyorum. O’nu sonra konuşur, bi ara yazarım…
Ama Sayın Kazım Karsu Beyefendi’yi hem siyaseten ezmesinden, hem parti, hem de yaş büyüğünü saymamasından hicap duyuyorum.
Bu gidiş gidiş değil.
XXX
30 Ağustos akşamı, bakalım sahnede Şevval Sam’la neleri paylaşacak,
Ulusala hangi malzemeyi servis edecek.
Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan, Zafer gecesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün rozetini mi takacak,
Yoksa,
Cüzdanından Şevval’in resmini çıkarıp; Sam’dan aldığı kırmızı rujlu beyaz mendili mi?

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL