Yazarlarımız

Narin’i Öldürdüler Biz Çürüdük! Sosyolojik Otopsi Gerekli

OTOPSİ, ölen kişinin ölüm nedenini saptamak amacıyla cesedinin açılıp bütün sistem ve organlarının eldeki yöntemlerle incelenmesi işlemidir.� Adli Tıp uzmanları tarafından yapılan otopsi sonucunda bir rapor hazırlanır. Kişinin ölüm nedeni..

Narin’i Öldürdüler Biz Çürüdük! Sosyolojik Otopsi Gerekli

OTOPSİ, ölen kişinin ölüm nedenini saptamak amacıyla cesedinin açılıp bütün sistem ve organlarının eldeki yöntemlerle incelenmesi işlemidir.�

Adli Tıp uzmanları tarafından yapılan otopsi sonucunda bir rapor hazırlanır. Kişinin ölüm nedeni ve şekli tespit edilir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, üç çeşit otopsi olduğunu söyledi: Bunlar hastanelerdeki ölümler üzerine talebe bağlı olarak yapılan Tıbbı Otopsi, cinayet, kaza ve şüpheli ölümler için Adli Otopsi, cinayete kurban gitmiş kişinin öldürülme biçimi ve şekline bakarak fail veya faillerin profilleri ile ilgili tespitlerde bulunulan Psikolojik Otopsi…

8 yaşında aile üyeleri tarafından katledilen Narin’in cinayeti öyle bir hal aldı ki; beraber katıldığımız televizyon programında Nevzat hocanın da izniyle “Sosyolojik Otopsi” ifadesini kullandım.

Narin’i öldürdüler biz çürüdük: ‘Sosyolojik otopsi’ gerekli

ÖLEN İNSANLIĞIMIZA OTOPSİ

Çünkü öldürülen sadece Narin değil. Failler insanlığımızı, inancımızı, aileye, akrabalara olan güvenimizi, ahlakımızı, namusumuzu ve gerçekleri yani bir toplumu ayakta tutan tüm değerleri öldürdüler, her yalanla öldürmeye de devam ediyorlar. Narin’in katledilmesi ile ilgili gelişmelere ve tartışmalara bakın bunların hepsini görürsünüz, yani sadece Narin değil toplum olarak hepimiz ölüyoruz. Tıpkı Narin’in cesedinde de olduğu gibi parçalanma ve çürüme ortalığı kaplamış. Tavşantepe köyünden yayılan kokuyu almamamızın nedeni artık yıllardır benzer olaylara şahitlik ettiğimiz ve tepkisiz kaldığımız için burnumuzun alışmış olmasından.

ENSARİOĞLU’NUN SÖZLERİ

Bu çürümeyi en çarpıcı olarak Diyarbakırlı AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu gösterdi. Ensarioğlu önce, “Bizlerin bazen bilmediği bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız. Konu çok hassas olduğu için onları da çok fazla üzecek bir şey söylemek istemiyoruz” dedi.

Sonra bildiği ama söylemediği şeyleri medyaya şöyle anlattı: “Narin’in Kuran kursundan çıkarken başında bulunan tülbenti de ailesiyle birlikte yaşadığı evinde bulundu. Tülbentin evde bulunması Narin’in eve ulaştığını gösteriyor. Ayrıca o gün, köyün gençleri de evde değil, iki gün sonra olacak düğünün davetiyelerini dağıtmak için civar köylere gitmiş. Bunlar, Narin’in ‘görmemesi gereken’ bir şey gördüğü için, amcası Salim Güran tarafından öldürülmüş olabileceği düşüncesini akla getiriyor.”

Tüm ifade ve deliller Ensarioğlu’nun kısaca anlattıklarının altını dolduruyor.

NARİN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ

İddia o ki Kuran kursundan erken çıkan Narin, amcası Salim Güran’ı annesi Yüksel Güran ile gördü. Salim Güran yeğeni Narin’i öldürdü. Sonra da cesedi yok etmesi için tehdit ve para karşılığı Nevzat Bahtiyar isimli duvar ustasına teslim etti. O da Narin’in bedenini dere kenarında suyun içindeki çukura koyup üzerini ağır taşla kapatıp çürüyüp yok olmaya bıraktı.

Babası Arif Güran’ın ihbarı olmasa Narin’in bedeni suda çürüyecek, gerçekler ise Tavşantepe köyünün karanlığı ve koyu sessizliğinin içinde yok olup gidecekti.

Baştan sona öyle bir çürümüşler ki muhtar olan amca Salim Güran ile Narin’i oraya gömen Nevzat Bahtiyar jandarma ekipleriyle cesedin gömüldüğü dere yatağındaki aramalara da katılmışlar. Annenin durumu ise içler acısı. Narin’in ağabeyi Enes’i köpeğe tecavüz ederken gördüğünü söyleyerek hem oğlunu suçluyor hem de katil hakkında yönlendirme yaratabiliyor. Yalan her yeri kaplamış; yetmiyor, köyde yaşayan çocuklara Narin’in öldürüldüğü ve cesedi dere yatağına gömüldüğü akşam saatlerinde Narin’i gördüklerine dair yalan söyletebiliyorlar. Saat 17.40’ta Narin’i gördüğünü söyleyen bir kız çocuğu, sonradan “Ben Narin’i hiç görmedim. Salim Güran bana yalan söylememi istedi” diye itirafta bulunuyor.

Kız çocuğunun katili kendini aklamak için bir başka kız çocuğunu kullanabiliyor. Bu nasıl bir çürümüşlüktür böyle. Nitekim, Narin’in cenazesini bekleyen bir yakını kalabalığa “Gidin yalan konuşun, tamam mı” diye bağırınca bir adam kadını susturmaya çalışıp yumruk atıyor.

“BU KIZI ÖLDÜRSEK KİM DUYACAKTI”

Narin Güran’ın ağabeyi Baran, tüm şüphelerin üzerinde toplandığı amcası Salim Güran’a kefil oluyor. Katledilen 8 yaşındaki kardeşi için şu korkunç yorumu yapıyor: “Diyorlar ki aile yapmış. Burada bizim köklü bir aile olduğumuzu söylüyorlar zaten. Biz kendi aramızda bu kızı öldürseydik kim bilecekti? Kimin ruhu duyacaktı?”

Cinayet kadar amca Salim Güran’ın gücünden korkan köylülerin sessizliği ve çürümüşlüğü ürküntü verici. Amca Salim Güran’ın aile içinde başkaları ile de benzer ilişkileri olduğu ifade metinlerine yansıyor. Ensarioğlu’nun üzülmesini istemediği aile üyeleri bunlar işte…

İşte bunun için “sosyolojik otopsi” gerekli diyorum. Bu insanlar nasıl bu hale geldi araştırılması gerekiyor.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL