Türk Fındığı Gen Bahçesi

Bolu’da çok fazla kimsenin bilmediği bir Türk Fındığı Gen Bahçesi vardı.
Tanju Özcan milleti şovları ile oyalarken 9 bölgeden getirilen 120 fındık ağacının bulunduğu bu araziyi değerinin kat kat altına sattı.

Satış kısmı şaibeli, onu işin uzmanlarına bırakıyorum. Biz olayın manevi kısmını irdeleyelim.
Türk Fındığı Tohum Bahçesi fikrinin temeli 17 yıl önce atıldı. 2008’de de ağaçlar dikilmeye başlandı.

Ülkenin farklı coğrafyalarından getirilen 120 fındık ağacı dikildi. Türk fındığının yok olma tehlikesine karşı bu bahçe ile önlem alındı. Bu ağaçlardan çoğaltılan fidanlar çeşitli illere gönderilerek dikildi. Yapraklarından ilaç için hammadde elde edildi. Fenolojik çalışmalar yapıldı. Erken yaşta verim alındı.

İşte bu kadar değerli araştırma ve çalışmanın yapıldığı fındık ağaçları eğer sessiz kalınmaya devam edilirse yok olacak. Kanaat önderleri, duyarlı kesimler ve toplum üç maymunu oynamayı sürdürürse yakında inşaat çalışmaları başlayacak ve bu ağaçlar kesilecek. Ağaçların yerinden sökülüp taşınması da işe yaramıyor. Fındık ağaçları aşılı olduğu ve kökü çok uzun olduğu için taşınsa dahi yeni yerinde kuruyorlar. Daha önce birkaç ağaç bu şekilde taşındı ve kurudu.

Hal böyle iken ulusal ve yerel medyada konu gündeme geldi. Toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme anlamında basın üzerine düşen görevi yaptı.

Peki çevreciler, ağaçseverler, geziciler nerede? Neden çıt çıkarmıyorlar?

Ağaçlara kıyanlar,fidanları düşünmeyenler, kendinden olunca, hassasiyetleri ve duyarlılıkları bir anda yok oluyor.
Ya bunu AK Partili Belediye yapsaydı ne olurdu? Eylemler, gösteriler, açıklamalar, sosyal medya çalışmaları… Bütün sözde çevreciler Bolu’ya akın ederdi. Fidanlık Gen Bahçesi’ni çevreleyip çadır kurarlar o bölgeyi koruma altına alırlardı. Kimsenin girmesine izin vermezlerdi.

Ama şuan böyle bir durum yok. Ülke fındığı adına büyük önem arz eden fındık gen bahçesi tarih olmayı bekliyor. Yarın bir gün ‘böyle bir fındık gen bahçemiz vardı’ diyeceğiz.

Sözün özü…
Herkes kendi tarafını tutsun, olaya kendi açısından baksın, ister konuşsun ister sussun.
Ortada bir gerçek var. Yok olacak bir değer var.

‘Bir insan, bir canlı öldükten sonra yada bir değer yok olduktan sonra değerini anlıyoruz’ diyoruz ya burada da fındık fidanları ölmek üzere… Bu kez onlar ölmeden değerlerini bilelim ve koruyalım…
Yarın çok geç olabilir…