Emitt ve BOLU

Mustafa Cop abimiz, son köşe yazısında Bolu’nun neden EMITT’e (Doğu Akdeniz Seyahat Turizm ve Seyahat Fuarı) katılmadığını, Samsun da yerel bir gazetede çıkan köşe yazısını referans alarak irdelemiş.

Yazısının başlığı ‘Bolu’da da EMITT’E Para Bulunamadı mı?’ Yazının içeriğinde beni de turizm konusunun ve fuarcılığın profesyonelleri içine koyarak düşüncelerimi sormuş.

EMITT Fuarına daha önce ziyaretçi ve katılımcı olarak iştirak ettim. Bu fuar ve Bolu katılımlarıyla ilgili geçmişte köşe yazılarım oldu. Fuarı, en basit anlamıyla bir ürün tanıtmak için yapılan organizasyon olarak adlandırabiliriz. Fuar katılımları fayda esasına göre yapılır. Dolayısıyla fuar katılımının süreklilik arz etmesi için elde ettiğiniz faydanın pozitif yönlü olması gerekir.

Geçmişte gözlemlediğim EMITT Bolu katılımlarında, Bolu standının ya son derece amatörce yapıldığı ya da dağıtılan bedava tavuk dönerinin tadım alanı olmaktan öteye gitmeyen bir panayır curcunası olduğu yönündedir. Birçok şehir de benzeri durumdadır. Hatta her şehir kendisinin fuarın gözdesi olduğunu iddia eder, hepsinin yerel gazeteleri benzer başlıklar atar. ‘EMITT ‘de rüzgâr gibi estik!’

Daha önceleri de bahsettiğim gibi Bolu’da turizm hareketleri. 1930’lu yıllara dayanıyor. 2 büyük şehrin ortasında Türkiye’nin en önemli ulaşım ağının üstünde olması ve büyüleyici doğal güzellikleri zaten Bolu’yu birçok bölgeye göre öne çıkarıyor. Turizm hareketliliğimiz, Abant, Yedigöller, Gölcük, Kartalkaya, Termal Kaynaklar üzerinde şekilleniyor. Bunların dışında dişe dokunulur yarattığımız bir turizm değeri yok.
Toplam yatak sayımız 9000. Yakın çevremizde. 25.000.000 nüfus var. Sadece yakın çevremiz bu kullanımı kat ve kat karışılmakta. Medya’nın Bolu’ya olan ilgisi her daim güncelliğini koruyor. Sözün özü EMITT de Bolu’nun bir danışma masası olabilir ama büyük metrekarelerde yapılacak bir standın sadece kendi kendimizi eğlendirdiğimiz bir organizasyon boyutunu geçiremeyeceğidir.

Özellikle soyut olarak sergilenen ürünler için fuarların artık yerlerini farklı tanıtım enstrümanlarına bıraktığını söyleyebilirim. Bolu olarak, yeni turizm değerlerini ortaya koymamız lazım. Bunu’ da ancak genel idare, yerel idare, üniversite ve benzeri kurumlarla, kolektif bir çalışmayla yapabiliriz. Artık, Abant’ın, Gölcük’ün mevcut değerleriyle çok da tanıtılacak bir tarafı kalmadı.
Buralar için yapılması gereken sadece korumak ve sürdürülebilirliği için çalışma yapmaktır.
Samsun’da ki serzenişe gelirsek, Teknofest ‘in tanıtımı için iyi bir fırsattı diyor sayın büyüğümüz. İyi niyetli bir yaklaşım fakat Teknofest’in hedef kitlesiyle, EMITT ‘de ki ziyaretçi profilinin çok farklı olduğunu düşünüyorum.

Teknofest gibi bir organizasyonun tanıtım çalışmaları farklı platformlarda olmalıdır. Bu vesileyle Mustafa Cop abime en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum.