“Mengen Kültür Mirası” diye başlatmış olduğumuz serimize devam ediyoruz. Bu defa kültür değerlerimizden olan yer sofrası ile ilgili paylaşımda bulunacağız. Bilhassa ve özellikle yaşayarak edindiğimiz tecrübeleri gördüğümüz yaşanmışlıkları sizlerle paylaşmak,..
“Mengen Kültür Mirası” diye başlatmış olduğumuz serimize devam ediyoruz.
Bu defa kültür değerlerimizden olan yer sofrası ile ilgili paylaşımda bulunacağız.
Bilhassa ve özellikle yaşayarak edindiğimiz tecrübeleri gördüğümüz yaşanmışlıkları sizlerle paylaşmak, kültür miraslarımızı siz okurlarımızın beğenisine, anısına ve nostalji dünyanızdaki zenginliklerinizin yanına bırakarak eşlik etmek istiyoruz.
Bu konuda hemşerimiz Arif Şafak güzel fotoğraflar ve güzel paylaşımlar yapıyor. Mengen Kültür Mirası serimize kendisinden alıntılar yaparak, yazdıklarına katkıda bulunarak başlatmış olduğumuz özgün fikrimize ilave olarak bu paylaşımlara destek olmak niyetindeyiz.
Hemşerimiz, Arif Şafak, yer sofrası ile alakalı olarak şöyle diyor…
“Mengen ve köylerinde eskiden yemekler yer sofrasında yenirdi.
Tüm aile bireyleri dede nine anne baba çocuklar torunlar bir arada yemek yerdi.
Yemekler büyük sahanlarda ortaya konur herkes aynı anda kaşık sallardı yemeğe.Bazı yemekler de ekmek bandırarak elle yenirdi.Önce sofra örtüsü serilir üstüne sofra konur bazlamalar kömeçler gelir yemekler de hazır kenarda beklerdi.
Sular ibrik ve güğümlerden kalaylı bakır taslara konur herkes tasdan içerdi.Torun ile dede ve nine aynı masada birlikte mutlu bir şekilde yemek yerlerdi.
Eskiden dedeler ve nineler aynı evde çocukları ve torunları ile mutlu bir şekilde yaşarlardı.Şimdiki gibi genelde yalnız evlerde yaşamak zorunda değillerdi.
Mengen Haber İmtiyaz Sahibi Yazar Gazeteci TV Programcısı ve Eğitimci Mustafa Nuri Gürsoy, yer sofrası ile ilgili kısa değerlendirmesinde şunları kaydetti.
“Sofrada yemek tek ve büyük bir kaba konur, herkes kendi kaşığı ile önünden yerdi.
Yemeğe besmelesiz başlanmaz, yemek her zaman sağ ile yenir ve ekmek asla tek ile bölünmezdi.
Yemek yerken baş kaldırılmaz, sofranın en büyüğü yemeğe başlamadan yemek faslına geçilmezdi.
Yemeğin tamamı bitirilmez tepsinin ya da tabağın içinde bir miktar yemek bırakılırdı.
Yemekler çorba ile başlar, hoşaf veya tatlı ile sona ererdi.
Sofrada yemek yerken konuşulmaz, sohbet faslı yemekten sonra içilecek kahve veya çay ile başlardı.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)